26.03.2007

MAYNORİTİ RİPORT DİİL BİLDİĞİN HAFTASONU RAPORU


Merhaba,
yüreğimin içleri,
sevgi pıtırcıklarım!!!
( iclal aydın boşanıyormuuşş )

Naaptınız haftasonu bakiyimmm??
Ben cumartesi sabahı,
kalkıp kendimi sokağa attıktan sonra,
önce bi kuaföre uğrayıp fön çektirdim..
Sonra karşıya geçip sevgilimle buluştum.

İlk durağımız Little Caesars’ dı..
Ben düşmez kalkmaz bir Pizza Hut’ dır derim hep pizza konusunda,
o yüzden gitmemiştim bugüne kadar Little Caesars’ a..
Pizzasını ilk kez yedim ama,
Pizza Hut kadar beğenmedim söyleyeyim.
Kötü mü?
Hayır.
Ama iyi de değil..
Öyle işte..
( galiba diğer yemekleri daha iyiymiş )

Oradan çıkıp sinemaya gittik.
Birazcık sevgili olduğumuzu anlayalım diye,
"yıllık romantik komediye gitme kontejanımız" dan kullanıp,
Söz Ve Müzik filmine gittik
( allahım suçluluk duygusuna bakar mısınız? )

Tamam,
çok basit bi filmdi,
tamam,
çok sıradandı,
herşey beklendiği gibiydi,
ne var?
Arada bir zihni de dinlendirmek lazım dimi alla alla..

Bu arada ben filmi izlerken bi şeye karar verdim.
Ölmeden önce bi Hugh Grant filminde kesin oynamam lazım!!
Adam artık romantik komedilerin şahı
ve bu filmlerde oynayan "esas kızlar" ın başına,
hep muhteşem şeyler geliyor,
En bi baba sürprizler bu arkadaşlara yapılıyor..
kucaklanmalar,
öpülmeler,
hediyeler,
yalvarmalar yakarmalar,
ev önünde sabahlamalar da cabası..
( - insan özeniyo tabi abi di mi?
- eveth )

Filmden sonra birazcık İstiklal’ de turlayıp Gezi’ ye gittik.
Sevdicek benim yediğim muzlu krepe her zamanki gibi hasta oldu..
Çünkü onun cheese cake’ i,
beyaz tabağın ortasında düdük gibi gelmişti.
( sanki dolmuşa atlayıp kendi gelmiş gibi oluo böyle diyince de.
neyse )
Benimki bayaaa bi yanar dönerli olunca kıskandı tabi haliyle
( hep benim siparişim daha lezzetli, daha gösterişli vs vs oluyor da.
şans işte )

Oradan kalkınca eve gittim
ve maçı izledim.
Üzerinde çok yazılıp çizildiği için,
artık bu konuda çok fazla söz söylemek istemiyorum ama,
bütün milli takımımızla gurur duyduğumu belirtmeden de geçemeyeceğim.
( höy löylöylöy löylöylöylöylööööyyyyyyy aaaahhh Türkiiiyeeeee )

Pazar günü,
Beşiktaş’ ta buluşup Ortaköy’ e gittik.
Meydanda gözleme yedikten sonra,
Gloria Jeans’ te oturduk bir müddet.
Ben chiller + apple pie mutluluğu yaşadım,
Ortaköy’ deki Gloria’ ya da ilk gidişimizdi,
oldukça beğendik.
Biraz servis zayıf,
ama o da zamanla olacak inşallah..
( olur olur )

Oradan da kalkınca,
taksiye atlayıp Cevahir’ e gittik.
( görevimiz Bershka )
Bershka’dan bi mont,
2 tane t-shirt aldım,
sefkilim de bi mont aldı
( alışverişimiz gelmiş bizim yafff )
Bi şiyler daha alacaktık ama,
ben biraz yoruldum,
kalbim yine haddinden fazla çarpmaya başladı..

Cevahir’ in mevcut bütün cafelerini gezip yer bulamadıktan sonra,
üst kata çıkıp,
yemek katında bile yer olmadığını gördük..
Son anda köşede kalmış bir boş masaya attık kendimizi.
Hamburger filan yedik,
biraz sohbet ettik.
Çıkışa giderken sevgilim bi t-shirt aldı..
Sonra ben evime,
o evine tabii..

Gece de 2-3 şarkı süresince,
şarkı söylemek lazım’ ı izleyip,
bi tartışma çıkınca bunalarak,
AV’ ye geçtim.
Play Station’ ımda Devil May Cry oynamaya devam ettim
( 12. görevdeyim.
Aslında görev bitmişti,
en son boss savaşında yatmam gerekti,
o yüzden göreve baştan başlayacağım ama 10 dk.da geçerim
nasıl olsa. )

"yarın erken kalkıcam!!!" diye telaşla girdiğim yatakta,
uykulardan uzakta,
bol sağa sola dönmeli bir gece yaşadım..
Sabaha karşı biraz uyumuşum galiba..
Sonra da kalkıp işe geldim işte,
ey sevgili okuyucum!!


Hiç yorum yok: