11.10.2008

erkekler mars' dan, kadınlar venüs' ten... yahut silistre..


sevdiğimizi hem dövüp hem sevme hallerimiz var ki pek fena.
en azından dişilerde durum bu.
erkek tarafını bilemiycem.
“kadınlar”cak böyleyiz.

“ dövmek” ten kastım,
elimizi kaldırıp,
Allah ne verdiyse önümüze gelen yerlerine pat pat vurmak değil tabii.
biz aslında onları,
içimizde,
kafamızda - haklı olarak- hırpalıyoruz,
ruhları bile duymuyor.

bu kez bi şey yaşamadım,
bi yazı okudum da ondan söylüyorum.
yazının özü şu:
“ sana kızdım mızdım ama,
yine de hala seviliyorsun haberin olsun,
hınzır seniii “

yaşanan durum annelerle çocukları arasındaki durum gibi.
- değil gibi de aslında -
mesela kadın kızıyor çocuğuna,
evin içinde döne döne arıyor,
ki bulursa fena sövecek.
bir anda çocuğunun bir kenara kıvrılmış uyumakta olduğunu görüyor.
bu görüntü karşısında yelkenleri suya indiriyor,
ne kadar kızmış olduğunu unutup,
yoğun bir sevgi duygusuyla çocuğunu bağrına basmak istiyor.

ilişkilerde de bu durum var gibi.
“ hayvansın,
itin tekisin,
aramıyor etmiyorsun ama,
bi gülüşün dünyalara bedel.
bi sarıl,
zaten ölürüm ben.
vefasız prensim,
sevgililer günün kutlu olsun “
benzeri ilanlar görüyoruz belirli gün ve haftalarda mesela.
ve hiç şaşırmıyoruz buna.
yaşanabilir buluyoruz zira.
bi problem olduğunda kalakalıyoruz sonra.

halbuki hata ortada.
biz yalnız kendi kafamızda kızıyoruz olanlara.
“ bak bugün hiç aramadı “ diyoruz.
“ doğumgünümü unuttu “ diyoruz
vs,
vs,
diyoruz
ama bunları hep içimizden diyoruz.
sokağın köşesini dönüp de onu karşımızda görünce,
her şeyi unutuyoruz,
hele boynumuza dolanıp,
bizi öpücüklere boğarsa,
“ seni özledim güzeller güzelim,
sevgilim,
her şeyim “ filan diye sarmalarsa,
aslında ona çok sinirlenmiş olduğumuzu söyleyemiyoruz.
böylece hazretlerinin kendilerine 1-2 gündür özenle biriktirilen kinden haberi bile olmuyor.

söz konusu kin de,
bir dahaki kavgaya kadar,
içimizde bir yerlere,
derinlere atılıyor.
fakat bir sonraki sürtüşme anında bize döndüğünde,
artık çok güçlenmiş,
derinliklerde karşılaştığı diğer arkadaşlarıyla birleşmiş,
devleşmiş
adeta voltranı oluşturmuş halde geri dönüyor.
bunlardan bir tanesinde öyle bir patlıyoruz ki,
sonunda işi
“ artık dayanamıyorum, çok şey birikti “ diye başlayan ayrılıklara getirebiliyoruz.
erkek tarafının da tabi bu “ birikenlerden ” haberi olmadığından size:
- ne birikti ki? çok iyiydik? sırf şımarıklık olsun diye yapıosun,
kaprislisin,
kibirlisin,
beni üzmek için mi uğraşıyorsun diye şaşırmalara,
kızmalara doyamayan bir cevap geliyor.

bu nokta zaten kızın ağlamaya başladığı,
“ baaaaaaak işte gördün mü,
beni anlamıyorsun işteeee,
bir kere bile içimde ne fırtınalar kopuyor gördün müüüüüüüü ehühühüheeee “ diye duygulanımlar fışkırttığı nokta oluyor.
bunun üzerine erkek eğer:
- eeehhh be! yettin artık! diye çekip gidecek bi öküzcan değilse,
paniğe kapılıyor.
- tamam sevgilim, hayatım, ağlama seviyorum ben seni
vb söylemlerle,
suçunu anlamasa da ( ki bu nokta çok önemli ) durumu düzeltmeye çalışıyor.
2 dk öpüşüp koklaştıktan sonra da olay kapandı gibi düşünüyor.
bana kızdı,
biraz da zırladı,
sonunda yine alttan alan ben oldum ama neyse barıştık diyor.
kendini haklı görüyor.
bir daha da bu olayı aklına bile getirmiyor.

oysa kız tarafında durum farklı gelişiyor
eve gidiyor.
en yakın arkadaşı arıyor.
diyalog başlıyor:
- ay bugün acaaipppp kavga ettik benimkiyle.
- hadi yaaa..
- walla yer yerinden oynadı (!?)
- anlatsana şunu doğru dürüst bakim
- ya işte dedim ki dedi ki dedim ki dedi ki bıdı bıdı vik vik vik
- alla alla sonra
- ondan sonra bıdı da bıdı bıdıbıdıbıdıbıdıbıdı..
- aaa? bak terbiyesize!
- yaaaa.. sonra bana bi de dedi ki ne hakla ayrılırsın,
kibirlisin, şımarıksın, bencilsin, ay inanmazsın neler neler dedi yaaa
- sen naaptın?
- dayanamadım ağladım tabi. aslında hiç öyle yani çok
fazla filan ağlayan biri değilimdir.
- tabii ki canım benim.
- işte ben ağlayınca bu dayanamadı hemen yılışmalara filan (!?) başladıaaa..
- eee??
- ee si ben de affettim (!?) işte napiyim.
- ay kızım manyak mısın yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
- ya kızım gönül buuuuu. kondu bi kere işte bu salağaaaa.
- manyaksın kızım sen.
- ama gözleri çok güzel di miaaa..
- güzellik geçicidir bi kere!
- olsun geçtiği zaman düşünürüz. ehehehue
- …
- ekikikiki
- …
- ekikikikikikiki
- ehehehe
- eheheehehehehe
- ahahahahahahahahahahha ( bkz. kızların anlamsız gülüşmeleri )
- ee bu arada seninki napio?
- ay domuzcan mı? aynı walla şekerim. daha geçen gün şunu yaptı bi de bunu da yaptı ayrıca da bu da var bi de şu bla bla blablabla..

konuşma uzayıp gidiyor.
çocuk bu arada evde maçını izliyor
o gün yerin yerinden oynadığından,
ertesinde de affedildiğinden filan haberi bile yok.
günlük hayatına sakin bir şekilde devam ediyor.

kısacası söylenenler doğru.
kadınlar ve erkekler farklı dünyalarda yaşıyor.

Hiç yorum yok: