1.09.2007

EDITH PIAF.. KALDIRIM SERÇESİ..


beğendim,...
bayıldım...
etkilendim...
ne derseniz..
ne eklerseniz...
geç de olsa,
dün "Kaldırım Serçesi" ni,
Beyoğlu Sineması’ nda izledim.
yani Edith Piaf’ ın hayat hikayesini..

ilginç anlatımı
- bol kullanılan flashbackler -
inanılmaz oyunculukları,
kostümleri,
tam anlamıyla dönemin havasını yansıtan bütün öğeleriyle
ve tabii Edith Piaf’ ın dokunaklı yaşam öyküsünün etkileyiciliğiyle bütünleşen film,
seyredenlerde uzun süre kalacak bir iz bırakıyor.

annesi bir sokak şarkıcısı olan,
babası savaştayken de kendisini terk ederek İstanbul’ a çalışmaya gelen Edith,
genelev işleten büyükannesinin yanında büyüyor.
düşünsenize 3 yaşında bir çocuk genelevde!
orada yetişip dünyayı tanıyor.
7 yaşında savaştan dönen babası,
Edith’ i yanına alıyor.
eski mesleği olan akrobatlığa devam ediyor
ki bu da sürekli sirklerle gezmeleri demek oluyor.
babasının ayyaşlığı ve geçimsizliği sonucu
son çalıştıkları sirkle de bağlantıları kopuyor
ve sokaklarda yaşamaya başlıyorlar..

Edith bir sokak şarkıcısı oluyor
- gerçek hayatında hep bununla itham edilse de -
kendini fahişe olmaktan korumayı başarıyor.
bir gün yine bir köşe başında şarkı söylerken "keşfediliyor"
ve olaylar gelişiyor..
ünü ve parayı yakalamasına rağmen,
çalkantılı aşkları,
dejenere yaşamı,
2 yaşındayken ölen çocuğu
ve büyük aşkı Marcel’ in kaybı nedeniyle asla tam anlamıyla mutlu olamıyor.
2 kez evleniyor.
aşırı içki ve morfin tutkusu,
henüz 40’ lı yaşlardayken çökmesine ve 1963 yılında hayatını kaybetmesine yol açıyor.
tüm bu detayları anlatırken film,
Edith Piaf’ ın şarkılarıyla ölümsüz bir şiirselliğe kavuşuyor.
çarpıcı finaliyle de
- bizim salondaki birkaç kişi dahil -
izleyenleri gözyaşlarına boğmayı başarıyor.
bana da,
bu tip filmleri seviyorsanız,
ne yapın edin mutlaka izleyin demek kalıyor.


Hiç yorum yok: