10.02.2007

ÖDÜNÇ BABA..

 
 
Bir konu çok konuşuluyor şu aralar..
Sperm bankasından alınan spermle çocuk sahibi olmak!!!
Eh bu dünya için "günaydın!!" denilecek bir haber olabilir,
ama biz Türkler için yeni..
Sadece filmlerde filan gördüğümüz bir şey..
O yüzden,
özellikle göz önünde olan biri bunu yapıp,
haber gazetelerde çarşaf çarşaf yer alınca,
insanların ağzına sakız oluyor tabii mevzu..
Ben bu konuda kararımı bir türlü veremeyenlerdenim..
Bazen diyorum ki
ne olacak ya,
bir kadın bunu yapmaya karar verebilir,
kendi kendine çocuğunu büyütmeyi isteyebilir..
Düşünebilir ve başarabilir..
Gayet özgür bir duygudur..
Ve anası babası olup da,
sokaklara atılan,
küçük yaşta çalıştırılan,
dilendirilen,
gıdasız ve eğitimsiz kalan bir çok çocuğa göre,
çok daha şanslı olabilir bu çocuk diyorum..
Ki bence haklıyım da..
Ama diğer taraftan bakınca,
bir çocuğu,
bile isteye babasız dünyaya getirmek ne kadar doğru??
Tamam,
bir kadın hamileyken
ya da çocuğu küçükken,
çocuğunun babasını kaybedebilir..
Çocuk yine bir şekilde babasız kalmış olabilir..
Ama daha en baştan,
o bebeğe bu konuda hiçbir şans vermemek,
baba duygusunu hiç tadamayacağını,
daha en baştan yazmak ne kadar doğru??
Belki annesinden alacağı sevgiyle,
çoğumuzdan çok daha sağlıklı bir birey olabilir..
Yani babasız büyüyen biri
illa ki psikolojik sorunlar yaşayacak diye bir kural yok..
Ama ya yaşarsa????
Neden bu kadar büyük bir riski göze almak???
Bu biraz bencilce bir şey olmuyor mu sizce de???
Üstelik bu boşanma ya da
babanın ölmesi gibi bir durum da değil...
Babanın belli olmaması durumu..
Yani sokaktan geçen herhangi biri baban olabilir!!
Tanıştığın herhangi bir insan senin kardeşin olabilir...
O kadar çok handikap var ki!!!!
Hiç ortada olmayan bir çocuğu,
zaten yaşaması zor olan bu dünyaya getirip,
bu dertlerin ortasına bırakmak,
sadece "ben anne olacağım işte!!" duygusunu tatmin etmeye yönelik bir bencillik olamaz mı??
Ben şu an sadece soruyorum,
dediğim gibi,
karar veremiyorum..
Ben birbirine bağlı bir ailede büyüdüm..
Annemin babamın boşanabileceğini hiç düşünmedim..
Babam zaten,
yok kahveye gideyim,
yok arkadaşlarla içmeye gideyim kültürü hiç olmayan bir adamdır..
Benim bütün yaşamım boyunca her akşam evdeydi..
Gidilecek her yere annemle beraber gittiler..
Bütün tatiller ailecek yapıldı..
Annem babamsız alışverişe bile gitmez..
Babam da annemsiz..
Ama bu "böyle yapalım" dedikleri bir şey değil..
Kendiliğinden bir birliktelikleri var,
onlara doğal gelen bu..
Ben böyle büyüdüğüm için,
babasızlık nedir bilmiyorum..
Babamdan çok nefret ettiğim zamanlar da oldu
( bütün ergenlik çağındaki kızlar gibi)
Hayatıma müdahale ettiği için,
bana şunları şunları yapmayacaksın dediği için..
Hatta bazen öksüzleri yetimleri kıskanırdım,
onlara karışacak kimse yok,
hayatlarını yaşıyorlar diye..
Ama benim bunları değerlendirme pencerem,
hep bu
"akşam annesinin de babasının da evde olacağını bilen" birinin bakış açısı..
Belki onlarsız kalsam,
ruhsal olarak sakatlanmış biri olarak büyümeye çalışacaktım..
Belki hep bi özlemle yaşayacaktım..
Ama belki de mutlu,
düzgün,
şimdikine göre daha ayakları yere basan
- yani şımarmamış! -
bi insan olacaktım..
O yüzden,
bilmediğim bir şey hakkında fikir yürütemiyorum..
Duygularım gidip geliyor..
Yine de,
sanki bu,
biraz şey gibi...
Ama?!
Neyse...
 


Hiç yorum yok: