10.03.2009

watchmen! or don't watch!..


çizgi roman seven bir insan sayılabilir miyim?
kesinlikle!
tamam,
sevgimin yoğunluğu pek fazla koleksiyoncu boyutunda
ya da bir The O.C’ deki Cohen tadında olmayabilir,
ama her gün okusam ve üzerinde tartışsam bıkmayacak boyutta diyebilirim.
çizgi romanların ayrı bir dünyaları olduğuna inandığım için,
onları gözümde hep ayrı bir yere koyarım.

dolayısıyla çizgi roman uyarlamalarına da sempatiyle bakar,
sinema perdesinde izlenmeleri gerektiğine inanırım.
“ eser “ i okumadıysam da işi biraz şansa bırakır,
ya Spider Man gibi çerezlik
ya da V For Vendetta gibi bir başyapıt izler,
son tahlilde salondan hoşnut ayrılırım.

bu hafta sonu da aynı kumarı oynadım.
hiç okumadığım Watchmen’ in filmine gitmeye kalktım.
Allahım! kalkmaz olsaydım!
bu bir işkence,
bu sinema aşığı kalbe yapılmış amansız bir işkence.

arka arkaya skeçler ve anlamsızlıklar silsilesi.
sevgili yapımcı kardeşlerim,
fragmanda “ kitabı okumayanlar hiç izlemesin “ diye belirtseydiniz keşke.
değerli cumartesi günümüzün 3 saatini bu çöpe harcamazdık biz de..

evet “ çöp “ lafı ağır oldu ama hissiyatım bu işte.
kitaptan habersiz herkes için de durum böyle bence.
film anlaşılmıyor zira.
yüzyılın belki de en iyi ilk 10 dk.sı ile açılıyor bak, o kabul.
o ilk 10 dk.yı izleyince,
muhteşem bir filme geldiğinize ikna oluyorsunuz.
koltuğunuza şöyle bir yaslanıp,
yüzünüze mesut bir gülümseme yerleştiriyorsunuz.

devamıysa parça parça görüntüler sadece.
300 Spartalıvari müthiş görsellikler
birkaç sahnede de inanılmaz müzikler..
ama bunlar dışında bu film bir ne?
kötü oyunculuklarla bezenmiş görüntüler dizisi.

aslında kitabın “ derunnnn “ anlamlar içerdiği belli,
lakin bunlar 3 saate sığdırılmaya çalışılınca,
arada kesilen-biçilen-atılan noktalar olunca,
“ bu neydi şimdi? “ duygusu oluyor içinizde salondan çıktığınızda..

şöyle söyleyeyim,
son Superman’ i beğenmediyseniz,
bu filmi hiç izlemeyin.
çünkü ağızda bıraktığı tat aynı yavanlıkta.

sevdiğim ve içime işleyen tek bir karakter oldu onca karmaşada:
rorschach.günlükleri,
sesi,
maskesi,
bakışlarıyla kafamda yeni bir fenomen doğdu adeta.
hapis sahneleri ve son gözüktüğü sahnedeki repliği:
kurumlar için bir ölü daha ne fark eder ki?

tüm dünyayı saran,
çoğunlukçu,
“ sadece 1 insandan ne olur “ inancının hepimizi nasıl aşağılayıp,
sistemin dişleri arasında ezdiğini yüzümüze çarpıverdi.

never compromise rorschach,
we love you!!

dediğim gibi bu filmden bana kalan o oldu..
ve genelinde verilmeye çalışılan aslında önemli ve güzel mesajlar olduğuna inandığım kitap hakkında kafamda şöyle bir düşünce oluştu:
aslında kitap çok güzelmiş ama adamlar kitabı bilmeyenlere de hitap edecek bir film çekememiş.
elde var bir kitap daha alma isteği işte.

umarım bir tane edinebilirim.
ve izlenimlerimi daha sonra bu çerçevede tekrar aktarabilirim.

saygılar efenim :)

Hiç yorum yok: