7.01.2009

film-kitap-özet...

bahsetmiş miydim?
avustralya’ yı izledik.
geçenlerde.
( artık günleri karıştırıyorum )
sevdicek bütün gün -filme bilet alırken bile- inatla “ Avustralyalı “ dedi.
filmi “ o kadar da “ beğenmedik ama,
masrafsa masraf,
ünlü oyuncularsa ünlü oyuncular var tabii.

“ büyük film “ seyretmek isteyen gitsin.
epik filmden hoşlanan.
abartılı ifadelerden,
iyimserlikten,
sonsuza kadar mutlulardan hoşlananlar gitsin.
Hugh Jackman sevenler de gitsin.
ama Nicole Kidman sevenler gitmesin
- kör değillerse -
bıraksınlar da kafalarında Nicole güzel bi kadın olarak kalsın.
bu filmde o “ güzel “ ya da “ kadın “ değil çünkü.
sadece üstünde fazlaca oynanmış bir yaratık.
melek yüzlü Meg Ryan’ ın binbir estetikle kendini düşürdüğü yolun yolcusu.

yine de içimde tutacaktım bunu.
“ kadın mahvolmuş “ duygusunu.
hemen “ kıskanıyor, çekemiyor “ muhabbetine katlanmamak için,
susacaktım.
Allah’ tan durup dururken sevdicek dillendirdi:
- Nicole Kidman’ a noolmuş öyle, diye de,
yüreğime su serpildi.

yeni yıl hediyesi tablo aldım ona.
salonumuza astık.( Raphael / Angels )







DNR’ dan 2 tane DVD alıp izledik haftasonu.
ilki eski ve benim çok sevdiğim bir film: Awakenings.
sevdicek izlememişti.
rafta görünce dayanamadım aldım.
seyrettik, bir kere daha hayran kaldım.
Robert De Niro’ ya ve tabii Robin Williams’ a..
o filmin senaryosu yaşamından alınmış olan “ gerçek “ doktora.
neredeyse koma halinde yaşayan,
en ufak tepki ya da yaşam belirtisi dahi göstermeden,
sadece nefes alıp boşluğa bakan kıpırtısız hastaları için yaptıklarına da.
( Lorenzo’ nun Yağı’ nı beğenenler özellikle izlesin. )







ikincisi The Manchurian Candidate
vizyondayken izleyememiştim.
DVD’ si de nedense denk gelmemişti.
pazar günü de onu izledik.
ve çok çok beğendik.
Denzel Washington’ la Merly Streep’ le
ve ilginç senaryosuyla,
ilgiyle izlenen,
düşündüren,
çarpıcı bir film.
teknoloji yoluyla insanların ne duruma getirilebileceğini,
bilim kurgu havasında değil de,
siyaset ve ABD Başkanlık sistemi üzerinden anlatırken,
“ insancıl “ sonuyla göz dolduruyor.
bunu da tavsiye ederim.
( JFK tarzı filmleri sevenler izlesin )







dünse Gomorra’ yı almış sevdicek.
Cannes’ da ödül alan hani.
başrol oyuncusunun gerçek hayatta da mafyaya karıştığı söylenen.
“ sağlam kafa “ olduğumuz bir an izlemek için,
o da sırada.






ayrıca psikoloji okuyacağım ben tekrar demiştim ya.
kayboldum raflarda.
ama adam gibi bir “ sosyal deney “ kitabı bulamadım.
kürkçü dükkanına,
Irvin Yalom’ a döndüm sonunda.
Nietzsche Ağladığında,
Divan,
Annem ve Hayatın Anlamı,
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi
kitaplarını okumuştum,
Her Gün Biraz Daha Yakın’ ı (Every Day Gets a Little Closer) aldım bu kez.
okuyunca bilgi vereceğim hakkında.

şimdilik bu kadar galiba..

Hiç yorum yok: