30.05.2007

DENGE...


"asla arkasından bakma" demişti kankam o günlerde..
bana hep "taktik verirdi" böyle..
o uzaklaşıp gitse bile..
sakın arkasından bakma...
ama ben hep baktım..
her buluşmamızdan sonra...
o da her seferinde dönerdi ama...
dönüp gülümserdi bana...
döneceğini bilsem de,
endişelenirdim,
"ya bu sefer dönmezse?".
mutlaka kafasını çevirirdi..
bu sefer içimde yeni bir endişe:
"ya 2. kez dönmezse?"
yine dönerdi..
3. kez,
sonra 4üncü..
sayısı önemli değildi aslında..
köşeye gelene kadar,
şu arabanın arkasına geçene kadar
ya da bakkalın yanına ulaşana kadar,
kısacası "ben görüş alanından çıkana kadar",
bakması gerekliydi..
özellikle gözden tamamen kaybolacağı yerde..
mutlaka son kez dönüp orda mıyım diye kontrol etmeliydi..
hep ederdi..
etmezse kötü demekti..
ya da döndüğünde beni ona bakarken göremezse,
ben çekip gitmişsem,
o da kötüydü..

***

kızgınlıklarım bazen "gereksiz ve zamansız"
çoğu zaman da "lüzumsuz" ve hatta
"şimdi huzursuzluk çıkarmanın ne alemi var"
gibi algılandığı için,
mutsuzum.
belki ben,
kendi "ilişki dengemi" ta o günlerde öğrendim..
asla "içimden gelse de bakmayacağım bu defa arkasından" demeyecektim.
ama karşımdaki de,
içinden bana bakmak geliyorsa,"şimdi havalı bi şekilde uzaklaşıp gitmeliyim, arkama dönmemeliyim"
demeyecekti..
bu çok olası,
çok da basit bir denklemdi.
ama bi türlü gerçekleşmedi...

çok mu imgesel oldu?
ama anladınız siz onu...

2 yorum:

atalet dedi ki...

güçlü karakter..
ben hiç bakmam.. hatta nerdeyse yakınımda iken bile bakmak..
yani hoşçakal ve güle güle anından ya da görüşürüz den sonra hemen ters yönde ilerlerim..
telefonda da..
hemen kapatırım..
msni de hemen keserim..

niye bilmem =P..
herhalde bir korunma içgüdüsü?

dolphinblue dedi ki...

havada ayrılık kokusu mu var? yoksa o benim hüsnü kuruntum mu?