27.01.2011

mükemmelim! en büyük yalan.


olmadığım biri gibi davranmaktan yoruldum artık.
önümden geçenleri yakasından tutarak kendime doğru çevirip "ben buyum ulan!" demek istiyorum.
-evet "ulan"-

sade,
sevgi çiçeği,
adeta bir geçmiş bahar mimozası değilim ben.
içimde volkanlar patlıyor -hala!-
düz değilim, düğümsüz değilim ya da tek renk.

içimde ne gökkuşakları ne uçurumlar var benim.
tek göreceğiniz bir cennet bahçesi değil.
bazı sokaklarım karanlık ya da sizin "normal" kabul ettiklerinizle uymuyorsa,
kendi içimden çekilip gitmeli miyim?
bir yaş ya da statü meselesi midir,
birdenbire karakter değiştirivermek.
ben yapamıyorum.

peki dünyanın en hatasız insanının sizinle birlikte yaşaması!
öyle ki ona baktıkça kendimde tuhaflık arıyorum.
geçen gün insanların arkadaşlarını satabileceği gibi bi şey söyledim de,
anında ağzımın payını verdi.

ben aşık olduğum insan hariç herkesten vazgeçebilirim oysa!
"şu an aşık olduğun kişi benim herhalde?
günün birinde başkasına aşık olursan beni de satabilirsin o halde?"
dedi.
ben de "zaten başkasına aşık olmuşsam ne yapacaksın ki beni?" gibi bi şeyler geveledim.

(zaten ona aşıkken kalbime başkası giremez ki )

dürüstlükten öleceğim,
konu karakterimi analiz etmeye geldiğinde.
halbuki allayıp pullasam kendimi herkes inanır
ve bana tapar belki de!
"ailem ve arkadaşlarım ve eşime aynı/eşit/tıpatıp sevgi duyarım,
hepsine gerekli özeni gösteririm,
kimseyi kırmam,
hata yapmam,
bütttün toplum kuralları baştacımdır,
inci kolyem ve topuz saçlarımla ilerde olacağım kusursuz anneliğin
timsaliyimdir" diye ben de demeçlemeyi bilirim.

ama benim dilim 2 karış olmak zorunda heryerde!
insan dediğimiz şey kusurlu bir yaratık,
ben de insan olduğum için,
hatalarım oluyor haliyle,
ama sevdiceğin ağzından duyunca yaptıklarım olduğundan daha korkunç görünüyor gözüme.
sanki dünyada yalnız ben hata yapmışım gibi hissediyorum.
kendi yanlışlarımı onun gözünden görünce karşımda olduklarından hektarlarca büyük görünmeleri dışında,
insanların "başına gelme olasılığı bulunan" durumlardan teorik olarak bahsetsem de şu ifade çarpılıyor yüzüme:
"bunu düşünmüş olman bile çok yanlış bir davranış!"

yalnız gözümde bu denli "bay doğru" yerine koyduğum sevdiceğim,
gün gelip de beni aldatmaya kalkarsa,
ortalama aldatılma acısıx100.000 gibi bi acı yaşatır bana.
(bunu daha önce söylemiş olabilirim,
ama gerçekten öyle )

düşünsenize kime güvenebilirim o saaten sonra!

5 yorum:

Loana dedi ki...

aaah ah inan en son yazdığın benim de korkum. ve ben de hep doğru söylediğim için yanlış anlaşılıyorum. oysa dilini tutmak çok kolay bak herkes öyle kazanıyor! biz gene de bildiğimiz yoldan şaşmayalım..

Adsız dedi ki...

mükemmel değilsin..
kimse değil zaten..

ama mükemmeliyetçisin..

yapıyorsam adam gibi olsun diyorsan..
yaptığın.. yapacağın.. yapma olasılığın olan şeyler için kafa yorarsın..
teoride olsun kurgularsın..
kurguladıklarını beğenmezsen yapmış kadar utanırsın..

oysa hatasız kul olmaz..
ben eşini tanımıyorum..
ama yaşamı tanıyorum..
az insanı.. bunlar arasında sanırım seni..
söyledikleri bağlar..
söylediğinin esiri olur..
bazen çıkarına işine başka türlüsü de uyacak olsa..
doğru olanı yapar..
söz onları bağlar..

ama bazılarını bağlamaz..
teoride konuşmalarda seni utandıracak kadar detaylı demokrat ve dürüst kişilerin..
yaşamın getirdikleri arasında..
güç.. sıkıntı.. yaş korkusu.. gibi beş benzemez etkenlerle.. bal gibi de yanlış olduğunu bildikleri şeyi yapmayı seçtiklerini..
ama sen derdin ki.. cümlelerine de.. e o zaman öyle düşünmüşüm şimdi böyle.. diye cevap verebildiklerini..
bunun üzerine bir de miss gibi uyku bile çekebildiklerini gördüm.. tanık oldum..
o yüzden..
ne kandini yaftala etiketle..
ne de sevgili eşini..

değişmeyen tek şey değişimdir..
uyumunuz sevginiz bozulmasın dilerim..

dün bir söz duydum..
ekip başı ayrılınca onun yerine gelen yeni ekip başı..
kendisini gidenle kıyaslayıp..
beğenmiyordu..
dostu ona dedi ki..
-giden ekip başında olup da sende olmayan.. ne var biliyor musun..
-???
- sen..

işte..
kendi elimizde tek veri..
kendimiz varız..
rahatla..
ve tadını çıkar kendin olmanın..

atalet..

hayatgibi dedi ki...

Loana,
ben şu koca çenemi doğru zamand akapatmayı bi becerebilsem :)

atalet'im.
ne olursa olsun kendimiz olmaya devam..
ama etrafımdaki insanların beyanlarına bakınca,
sanki onlar hiç hata yapmazlarmış kötü düşünmezlermiş gibi laflarını duydukça,
kendimi kötü hissediyorum..

wimparella dedi ki...

birincisi, bu yüzden normal insanları tercih etmiyorum herhalde, bana daha da anormal hissettirebilirler :D ikincisi "ben ona güvenemezsem kimseye güvenemem" düşüncesini kafandan aldatılmadan atmanı öneririm, ilerde ağır yaralar alabilirsin bu düşünceyle. herşeyden önce kendine güvenmen yeterli olacaktır.

hayatgibi dedi ki...

wimparella kendime güveniyorum da diğer bütün kadınlara güvenmiyorum :)))

işin şakası bir yana,
orada anlatmak istediğim şuydu,
insan ruhunun karanlık noktalarına dair yaptığım küçük tespitlere bile,
"hayır olur mu öyle şey insan dediğin bunu yapar mı vs vs" diye yaklaşan
ve tanıdığım süre içinde de gerçekten ne bana ne ailesine ne çevresindeki diğer insanlara en ufak bi yanlışını görmediğim kişi bile,
günün birinde arkamdan dolaplar çevirecek seviyeye gelirse,
-aldatmak sadece bir örnek, herhangi başka bir konuda beni yanıltması da olabilir bu-
kafamda "o bile bunu yaptı demek ki bütün insanlar herşeyi yapabilir" fikri daha da keskinleşecek.

zaten insanların içindeki iyiliğe çok fazla bel bağlamayan biriyim
ve gardımı kolay kolay düşürmem,
herkesin bi gaflet anının olabileceğini normal kabul ettiğimden.

sırtımızı dayadığımız birkaç "doğru adam"ın da yoldan saptığını görmek,
beni iyice umutsuzluğa sürükler düşüncesini anlatmaya çalıştım orda.

bu arada sanırım ilk yorumundu,
her zaman beklerim :))

saygılar derinden :)