7.04.2008

bu anı sakla.. bu anıyı unutma..


kendi kendine hatırlat:
“ bu anı unutma “
“ bu anıyı hatırla! “
bu aralar daha sık yapmaya çalıştığım,
ancak pek başarılı olamadığım şey bu.

çok mutlu olmam gereken anlar gelip geçtiğinde,
ancak ben stres ve heyecandan onların geçip gittiğini göremeyecek duruma geldiğimde,
“ yaşadığın mutluluğu fark et “ diye uyarılmaya ihtiyacım var.
bunu “ o anda “ yapabilecek tek kişi de benim sonuçta!

bu yüzden ara sıra kendimi durdurmak
ve anın önemini kendime hatırlatmak zorunda kalıyorum.

12-13 yaşlarından itibaren,
tüm orta - üst yaş grubundan duyduğumuz
“ gençliğinin kıymetini bil! “ talimatının benzerini,
yani,
“ nişanlı olmanın kıymetini bil “ şekline getirilmişini,
mütemadiyen almaktayım.
ancak tıpkı gençliğimin kıymetini bilmeyi nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim olmadığı gibi,
bu yeni “ nişan döneminin kıymetini bil “ önerisini nasıl gerçekleştireceğim konusunda da fikir sahibi değilim.

bulduğum tek yol az önce bahsettiğim,
“ aklını bu saniyeye odakla
ve ileride bu mutluluğu hatırla! “
yöntemi.

geçmişte düşlediğm,
ancak bir çoğu için karnıma sancılar girerek “ ya başaramazsam? “ dediğim pek çok şeyi başarmış vaziyetteyim,
bir kısmını ise başarmanın eşiğindeyim.

eminim,
lisedeyken olduğum kızın yanına bir anlığına gidebilseydim
ve aklındaki bir çok şeyi başaracağını kulağına fısıldayabilseydim,
bu mutlulukla onu yıldızlara götürüp geri getirebilirdim.

16 yaşındaki halimle 26 yaşındaki halim arasında eminim şu konuşmalar geçerdi:

- 16 yaş ( gözlerini kocaman açarak ) : 18 yaşına gelebilecek miyim?
- 26 yaş : eee karşında olduğuma göre? evet geleceksin.
- 16 yaş : yani reşit olduğum o muhteşem günü görebileceğim?
- 26 : evet!
- 16 : peki ehliyet alabilecek miyim?
- 26 : tabii ki!
- 16: sormaya korkuyorum ama, üniversiteyi kazanabilecek miyim?
- 26: merak etme!
- 16: İstanbul dışı mı peki?
- 26 : İstanbul dışında okumana zaten izin vermezler ki!
- 16 ( gözleri dolarak ) : biliyorum. ama zorla da olsa kazanırsam gideceğimi de biliyorum. o yüzden sen söyle.
- 26 : üzülme. gideceğin yer İstanbul Üniversitesi.
- 16 ( çığlık atarak ) : aşık olduğum şehrimde kalıyorum yani!!
- 26 ( sıkılarak ) : evettttt..
- 16 : peki arkadaşlarımla istediğim gibi vakit geçirebiliyor muyum,
Taksim’ de gönlümce, istediğim zaman gezebiliyor muyum?
- 26 : Taksim’ den kusacak hale geliyorsun. her zaman ki gibi işin suyunu çıkarıyorsun.
- 16 : olsun.. peki aşk konusunda kafamı toparlayabiliyor muyum?
- 26 : o konuya hiç girmesek?
- 16 : lütfennnnn..
- 26 : tamam.. önce her şeyi arapsaçına çeviriyorsun.. ama sonra toparlıyorsun..
- 16 : bu ne demek oluyor?
- 26 : üniversite 2. sınıfta başlayacağın ilişkiye hala devam ediyorum
ve bir kaç gün içinde onunla evleniyorum demek oluyor
- 16 : neeeeeeeeeeeeeeeeee?
- 26 : …
- 16 : 26 yaşında evleniyorum demek!
- 26 : ???
- 16 : evleneceğimi hiç düşünmemiştim..
- 26 : emin misin?
- 16 : yani tamam.. belki olacağını biliyordum ama.. 26 ha? 30’ u bekleyemez misin?
- 26 : neden bekleyeyim? zaten senelerdir birlikteyiz..
- 16 : nasıl bir aşktı peki? hiç bitmedi mi, yormadı mı, üzmedi mi?
- 26 : aşktan bahsettiğimizin farkında mısın sen?
- 16 : pardon, büyüdükçe belki bir şeyler değişiyordur demiştim..
- 26 : hayır, değişmiyor. ruhun aynen şu anki gibi kalıyor. tabi aşka bakışın da..
- 16 : yerlerde sürünmeye devam yani?
- 26 : daha da beteri.. ama en güzeli..
- 16 : nasıl yani?
- 26 : çok seveceksin.. çok da sevileceksin.. tutkuyu da, acıyı da dibine kadar yaşayacaksın yani..
- 16 : peki sen, şu anda nasıl hissediyorsun kendini?
- 26 : ne gibi?
- 16 : şu an bu yaşadıklarının, mutluluklarının tadını çıkarabiliyor musun yani?
- 26 : daha çok.. koşturuyorum ve yorgunum aslında.. pek.. pek düşünemiyorum sanki..
- 16 : o zaman bir dakika durakla ve benim yaşımdayken şu an sahip olduklarının özlemini nasıl çektiğini hatırla!
- 26 : ???
- 16 : 18 yaşından büyüksün, ehliyetini almışsın, üniversiteyi kazanmışsın, üstelik bitirmişsin, işe bile girmişsin, yıllardır sürdürdüğün bir ilişkin var ve onunla evlenmek üzeresin.
- 26 : e.. e-vet..
- 16 : yani önünde sevgilinle beraber geçirebileceğin kocaman bir ömür uzanıyor..
- 26 : öyle görünüyor..
- 16 : bildiğin sağlık problemin de yok anladığım kadarıyla..
- 26 : neyse ki..
- 16 : zıplayarak bağırıp “ mutluluktan uçuyorum “ dememek için nasıl tutuyorsun kendini?
- 26 : b-ben.. bilmiyorum aslında.. korkularım var hala..
- 16 : mesela?
- 26 : mutlu olabilecek miyiz mesela? istediğimiz gibi bir hayat yaşayabilecek miyiz mesela? aynı evde yaşamak bize nelere mal olacak mesela? aşkımıza, tutkumuza, bağlılığımıza ne olacak mesela?
- 16 : bunca yıldır ne olduysa o olacak!
- 26 : yani?
- 16 : acı çeksen de yok olmayacak.. derin aşkları anlatan kitaplarda yazan her şeyi unuttun mu sen?
- 26 : ya gerçek hayat o kitaplardaki gibi olmazsa?
- 16 : bu da hayatın güzelliği ya zaten.. sürprizin hiç bitmemesi.. kötü şeylerle de yüzleşebilirsin.. ayrılabilirsin, hastalanabilirsin, ölebilirsin..
- 26 : korkutucu şeyler de yok değil yani!
- 16 : iyi de sırf bu bile, şu an yaşadıklarının değerini bilmen için yeterli değil mi?
- 26 : iyi ya da kötü, tüm yaşanacaklarıyla yaşamın büyük bir hediye paketi gibi önümde durmasından söz ediyorsun sanki!
- 16 : evet öyle yapıyorum.. ve korkularını anlayamıyorum..
- 26 : ya dayanamazsam.. ya çok mutsuz olursam ve katlanamazsam diye düşünüyorum..
- 16 : sen katlanırsın! sen dayanırsın! ölümleri de, ayrılıkları da, tüm sancıları da atlatırsın.. mutlulukları da sonuna kadar yaşarsın..
- 26 : o halde beynimi şu ana odakla.. bu mutluluğu sakla..
- 16 : kayıtlara geçsin o halde…

ben, şu an, 26 yaşında, koltuğumda oturmakta, şu ana kadar ulaşmış olduğum tüm noktaların tadını çıkarmakta,
bulunduğum yerin keyfine varmaktayım..
evliliğime günler kala,
evimin neredeyse tüm eksiklerini tamamlamış,
gelinliğimi alıp uyuduğum odanın duvarına asmış,
kendini ” o günün “ büyük heyecanına hazır vaziyette beklemeye almış,
çalışan,
para kazanan,
okuyan,
gelecekten hem korkan,
hem de mutlulukla kalbi deli gibi çarpan,
16 yaşının heveslerini de hala yanında taşıyan biriyim…

galiba,
bir an sonra bu duyguyu kaybedebilme ihtimalini bilsem de,
ben,
şu an,
gayet iyiyim…

Hiç yorum yok: