13.10.2010

boşluk ve işaret:kaza.. yahut "biz de insan evladıyız"..


boşluk olayı vardı ya..
hala geçmio..

daha önce de kendimi bu boşluğa yaklaşmış bulduğum zamanlar olurdu,
ve böyle zamanlarda bana hep "yukarılardan" bir mesaj gönderilirdi:
"kendine gel, hayat güzel, başlatma korkularına da kaygılarına da varoluş sıkıntılarına da" minvalinde.
ve ben dertop olup kaderime boyun eğmeyi bilirdim.

de..
bu sefer öyle olmadı.

işaret dün geldi..
bi trafik kazası geçirdim.
sabah işe giderken..
serviste..
aslında çok büyük bir kaza değildi ,
ama benim hayatımda geçirdiğim en büyük kazaydı işte!
bundan öncekiler hep; hafif "öndekine" dokunduk,
yok biraz "arkadaki" bize çarptı şeklindeydi..
(lem böyle söyleyince bi tuhaf oldu da neysss.. )

bu kez,
-hafif uyuklar vaziyette olduğumdan belki-
önümüzdeki araca çarpmamak için bizim şoför müsvetesinin sağa kırmasıyla,
suçsuz günahsız birine arkadan bindirdiğimizde patlayan gürültü bana çok büyük geldi.
aslında önümüzdeki arkadaşın da bi suçu yoktu.
bütün suç,
takip mesafesi gibi kurallardan bihaber olaan,
ya da ehliyet kursunda
"yağmurlu havada, altında lastikleri kabak-boktan bi araç varsa nasıl kullanmalısın 101" dersini kaçırmış olan bizim şoförümüzdeydi.

bilirsiniz böylelerini.
trafikte herkes aptaldır da tek onlar akıllılardır.
örneğin,
sağdan,
bizim yolumuzu dik kesen bir yerlerden şeridimize girmeye çalışan

ve burnunu hafif çıkarmış birine,
asla -ne münasebet- yol vermezler.
ve gazı daha da köklerler ki,
diğer araçtaki sürücü korksun,
bizim hızlı geldiğimizi görerek yola çık-a-masın diye.
bir gün biri "korkmaz" ve bum!!
her gün yollarda karşılaştığımız kazalardan biri meydana geliverir.
bu "ben akıllıyım diğer bütün sürücüler aptal" düşüncesi,
yurdum ayılarında bolca mevcut olduğundan,
aynı "korkutma" taktiği şerit değiştirirken,
ışıklarda, yaya geçitlerinde vs sürekli tekrarlanır
ve bir gün siz de,
kendinizi sebebi bir ahmağın salak fikirleri olan bu kazalardan birine karışmış bulabilirsiniz.

bunun üzerine şoföre,
"napıosun kardeşim önüne baksana" diye çıkışmaya kalktığınızda,
diğer yolcular tarafından "kazadır olur, asabi olmamalıyız" sözleriyle sakinleştirilmeye çalışılırsınız.
üstelik -buraya dikkat- bunu söyleyenlerin hatırı sayılır kısmı kadındır.
bu kadınların büyük kısmı da çocuklulardır.

kendi çocukları mevzubahis olduğunda
kimbilir çevrelerinde ne sorunlar için ne hasarlar bırakmışlardır.
veli toplantılarında saçtıkları:
-öğretmenin şu davranışı acaba çocuklarımızın psikolojisini kötü mü etkiledi?
-bence uzun tırnaklı öğretmen olmamalı. makyajlısı da makbul değil..
-yemekhanede 2 gün üstüste yemeklerin yanına pilav pişirilmesi çocuğumun özgüvenini zedeledi.
-sıra arkadaşının bilmem ne marka kalem kullanması acaba uygun mu,çocuğumda kurşun zehirlenmesi olmasın, internette bu konuda bi makale(!) okumuştum da..
vs vs demeçleri bitmez de bitmez.

şimdi,

o çok değerli çocuklarını taşıyan servisin talihsiz sürücüsü,
bizimkinin yanından bile geçmeyen minik tefek bir kaza dahi yapmış olsa
ve bu hazretin çocuğu da o sırada o aracın içinde bulunuyor olsa,
"kazadır olur" tepkisini gösterebilirler mi acaba, çok merak ediyorum..
hayır!

gös-te-re-mez-ler.
o sürücünün işinden derhal atılması

ve ehliyetine süresiz el konulması,
hatta bakkalın kendisine ekmek vermemesi gibi cezalara başvurulmasını talep ederler.
bunların üzerine,
kazanın yıldönümlerinde şoförün evinin önünde protesto gösterisi düzenlerler ve
"bugün içinde benim çocuğumun bulunduğu aracı kaldırıma çıkartmanın 7. yıldönümü seni aşağılık" şeklinde pankartlar açarlar.

ancak benim! içinde bulunduğum aracın tamamen ama tamamen şoförün kendini trafikteki tek akıllı zannetmesinden kaynaklanan bir çarpışmaya sürüklenmesi,
bu kadınlar için "kazadır olur" şeklinde geçiştirilebilecek bir şeydir!!
hatta sürücüye "geçmiş olsun kardeş" filan denmelidir.
hatırlatırım: sizin küçük bıcırıklarınız gibi biz de bir ana-babanın evladıyız.
kimse bizi sokakta filan bulmadı.
-hoş bulsa da bir şey fark etmezdi, hala en az sizin çocuklarınız kadar değerli olurduk-
hatta hayatını tamamen birbirinin üzerine kurmuş mutlu bir çiftin "dişi" tarafıyız
ve birimize gelecek zarardan onun kadar etkilenecek diğerimiz de var.
ama tabii sizin için yeterince değerli değiliz.

hepimiz kolumuzu bacağımızı araç içinde bir yerlere çarptık.
hiçbirimizde emniyet kemeri olmadığı için
-ön koltuk hariç servisin hiçbir koltuğunda emniyet kemeri yok-
belki 10 km daha hızlı gidiyorsak olsak birimiz veya birkaçımız araçtan fırlayabilirdik.
ya da yaşadığımız çarpmayı daha şiddetli hissedip ciddi bir travma yaşayabilirdik.

bana ne olduğu mu?
çok önemli değil.
uyku sersemi inanılmaz bir sesle önümüzdeki araca bindirmenin şokunu yaşadım+
bacağımı ön tarafa şiddetle çarptım+
sol elimi nasıl olduğunu tam hatırlayamadığım şekilde bir yerlere vurmuşum,
arabada yarım saat polisin rapor tumasını beklerken dayanılmaz bir acıyla ve "kesin elim kırıldı" düşünceleriyle kıvrandım+
ofise varana dek kendimi sıktıktan sonra,
neden geç kaldığımla ilgli bir açıklama bekleyeceğini düşündüğüm müdürümün odasına girer girmez,
sadece "bizim servis kaza yaptı" diyebildim
ve oradaki koltuklardan birine çöküp elime bakarak ağlamaya başladım+
hastaneye gittim,
çok şükür kırık yoktu ama ciddi doku zedelenmesi vardı,
deli gibi şişip moraran elim ilaçlanıp sarmalandı
ve 2 gün iş göremez raporu aldım+
dün akşam bizde olan,
ve herkesin kendi çocukları hakkındaki endişelerini panik atağı nedeniyle X10 boyutunda yaşayan,

grip olduğumda bile o öğrenmesin diye 40 takla attığım anneme,
salak bir şoför yüzünden ne acılar yaşadığımı anlamaması için kazayı olduğundan daha basit şekilde anlatmaya çalıştım+
o sırada elim,

üzerine boca ettiğim tüm jellere
ve içtiğim tüm ağrı kesicilere rağmen dayanılmaz ağrıyordu,
bense bunu belli etmemek zorundaydım+
bu nedenle bugün evdeyim ve hala geçmemiş ağrımla beraber bu yazıyı yazmaya çalışıyorum,
bir yandan da,

"bu yazıyı yazarken dahi bu kadar ağrı çekiyorsam yarın işe gittiğimde nasıl 10 saat kesintisiz bilgisayar kullanacağım" sorularıyla boğuşuyorum..

sonuç:

"yukarıdan" gelen bu işaret nedeniyle silkelenip kendime gelmem,
yaşamın değerini anlayıp mutlu hissetmem gerekiyordu.
ama tahmin edin:
boşluk hiçbir yere gitmedi,
ve ben elimin ağrısı yüzünden herşeyi olduğundan da kötü görüyorum..

nokta.


6 yorum:

Adsız dedi ki...

önce..
canım kıyamam.. sık sık buz koy.. onbeş dakikadan az olmamak üzere..
sürdüklerin yetmiyosa..bir de ağızdan bir anti romatizmal al.. ve eğer üç gün içinde düzelme başlamadıysa..
yeniden git..
mrı istiyorum de..
röntgenin gösteremediği bi kırık olmasın diye..

sonra..
ama çok güldüm..
kızgınlığına..
ve bunu ifade edişine..
trafikteki salaklara değil..
çocuklulara.. kadınlara..
evet öyleler..
embesil olan esas onlar..
=)

iki gün üstüste pilavın kişilik zorlanması yarattığı konusunu cümleye getirmeye çalışan salaklar..
yedirdikleri gdolu hormonlu .. koklattıkları petrol atıklı.. içirdikleri.. katışık karışık sıvılı çocuklarının komşunun kaleminden zehirlenmesinden korkan lar..

hehe içimde yaklaşık on4yıl önce başlayan ve hala süren bir nefret var o kişilere..
çocuk sevmem der dururum..
aslında sanırım ebeveynleri soktukları salak hali sevmiyorum.. gariban bebelerin..

üç..
boşluk..
belki de bu değildir beklediği..
du bakalım az daha..

atalet..

hayatgibi dedi ki...

atalet'im..
o kadar güzel yazmışsın ki..
yorum bitti, ben elime kafamı dayamış ekrana doğru gülümserken buldum kendimi..

sırf bu gülümseme için bile, teşekürler kifayetsiz :))

Adsız dedi ki...

geçmiş olsun. yeni bi yazı varmıdır diye bloğuna bakınca bu olayı okudum. ve servis şöförüne çok kızdım, benim yazılarını ilgiyle okuduğum bir insana zarar vermiş.10 km daha hızlı gitseydi araçtan fırlayacaktıık diyorsun. nereli imiş bu ayı? işten atıldımı? arkadan bindirdiğiniz kişiye ne oldu? "kazadır olur" diyen diğer kadınlar bizim servistede var. nedense şöförle özel bi muhabbaet geliştirmeye çalışıyorlar. şöföre yaltaklanmak yalakalık yapmak istiyorlar. herifde özgüven patlaması yaşıyor bu durumda. kendini birtanecik olarak görüyor. boşluk içinde http://www.timas.com.tr/Icerik/Kitaplar/Din-Kitapligi/Tasavvuf/Mesnevi-i-Serif.aspx adresindeki kitabı tavsiye ediyorum. bir al ve bak. düşündüğün konulara çooook derinden giriyor. ikna eder etmez ama bir oku bence.

hayatgibi dedi ki...

Adsız teşekkürler :)
Kaza yapan araç şimdilik bakımda ve bize farklı bir araç ve şoför geliyor.

İlerde ne olacak adam işten atıldı mı onları bilmiyorum.
Ama öndeki araçta sadece sürücü vardı ona bir şey olmadı diye biliyorum çünkü ticari bi araçtı..
Darbeyi arka taraftan aldığı için sanırım etkisi biraz azalmıştır.


Kitap tavsiyesi için de ayrıca teşekkürler..

Şarküteri dedi ki...

Geçmiş olsun Hayatgibi, gerçi üzerinden zaman geçmiş ama umarım o bahsettiğin ağrılar bitmiştir en azından. Trafik sürücülerin düellosuna dönüştü hakkaten, doğru zamanda doğru hamleyi yapan kazanacakmış gibi bir hava hakim. Kim neyi kazanıyor anlamış değilim.

hayatgibi dedi ki...

şarkuteri, teşekkürler..:))

1-2 tanesine adam gibi cezalar verilse o sürücülerin, daha mı iyi olur diye düşünmüyor değil insan..