18.11.2009

döndüm..


neye döndün, nereden ve neden döndün derseniz,
cevabı bulacak durumda değilim.
belki de tek bir şeye döndüm: aptala.

öyle bir koşuturmacadır gitti ki aylardır,
kendimi bilmez bir haldeydim çoğu anında.
aradım, buldum, sonra kaybedip tekrar buldum,
defalarca gittim-geldim-söyledim-dinledim-dinlemedim
ve kerelerce döndüm durdum kendi etrafımda.

ilk gençlikten beri boşuna söylemiyorum,
evlilik zor,
sorumluluklar,
ev almak,
araba almak,
çoluk çocuk bunlar insanı kasar-gerer-sarar-esnetir-zorlar diye.

evet bunları söylüyorum,
ama zamanla her birinin içine yavaşça dalmaktan da geri kalmıyorum.
önce evlenmeyi denedim.
uzun zaman sevmiş olmama,
yaşanmışlıklarıma güvendim.
şu ana kadar geri döndürülmez şekilde " ne yaptım ben! " demedim.
- çok şükür –
galiba iyi gittim,
en azından fena değildim,
idare ettim.

ve kendime atlanacak yeni bir level icat ettim:
ev almaya karar verdim.
hem de ne uğruna?
ablan almış sen de alsan mı? biçiminde dillendirilmiş,
öylesine bir cümlenin peşine takılıp gitmek uğruna.
yani aslında kendim bile karar vermedim.

bu işin içine itildim,
ama " istersen çık " dediklerinde de verdiğim emeklere yazık etmek istemedim.
basıp gidemedim.
5-10 günde hallederim dediğim şey,
haftalara, hatta aylara sarktı.
ama elimde 15 gün öncesine kadar ne vardı?
bolca yorgunluk ve koskoca bir hiç.

günler bu minvalde,
ev arama derdinde geçerken,
gittiğim son emlakçı da artık " sizin istediğiniz kriterlerde ev bulamıyoruz hanımefendi! " diyip bana kapıyı göstermişken,
elimizde kalmış son bir ev broşürüne bakıp,
cebimizdeki son parayla bir taksiye atlayıp,
güneşin batmasına dakikalar kala son bir nefesle “ o” evi görmeye gittik.

aylardır ev aramanın yorgunluğundan mıydı,
gerçekten sevilmeye değer olduğundan mı bilinmez,
evimize anında ısındık.
şöyle bir alacakaranlıkta göz attığımız ev için,
bizim için yüklü miktarda sayılabilecek bir kredi aldık.
yıllar, yıllar, yıllar sonrası için bile borçlandık.

evim oldu diye sevinirken,
senelerime ipotek koydurmanın verdiği ağırlık içimdeki yaşama sevincinin bir kısmını aldı.
" kira ödeyecektin zaten kızım! " tesellilerine sarınmak epey zamanımı aldı.

evet " merkezden " biraz uzaklaşacak,
işe gidip gelmekte eskisine oranla biraz daha zorlanacaktık,
ama sonuçta kiradan kurtulacaktık.
bu da az şey değildi.

5 Kasım’ da evimizin tapusunu üzerime aldım
ama hala yeni evimizde yaşamaya başlayamadık.
toplanma - nakliyeci ayarlama vs işlerini ayarlayıp evden çıkmamız ayın 14’ ünü yani bu cumartesiyi buldu.
3 gündür de bilfiil yerleşmeye uğraşıyoruz.

" 1 günde yerleşirim ben! " derken,
aklıma gelen gelmeyen binlerce minik iş çıktı,
hala işler rayına oturmadı,
annemlerde kalıyoruz,
işe oradan gidip geliyoruz,
boş kalan her anımızda da “ kendi evimize “ fırlayıp düzenimizi kurmaya çalışıyoruz.
elekriği, suyu, doğalgazı, Digitürk’ ü, hepsi ayrı ayrı o kadar vaktimizi aldı ki,
önce hangi “ daireye “ gitmiştik,
neyi kapattırmış neyi açtırmıştık,
nereye borcumuz vardı artık hatırlamıyoruz.
her gün 3-4 yere bölünüyor işlerimizi halletmeye çalışıyoruz.

henüz doğalgaz açılmadı,
Digitürk’ te problem var ve eşyaları kutularından çıkartıp yerlerine yerleştirmek için büyük çaba sarf ediyoruz.
evet benim karakterime uygun değil bunlar ve zorlanıyorum.
ama bir taraftan da kendimi " bir şeyler başarıyorsun işte kızım! “ diye avutuyorum.
değip değmeyeceğini henüz bilmiyorum
ama her şeye rağmen yeni bir şeylere başlayacak olmanın heyecanını içimde duyuyorum…

7 yorum:

Çağlar dedi ki...

Vay, sessizliğinin sebebi varmış. Hem de hayırlı imiş. Ve dahi başarılı ilerlemekteymiş. Benim anladığım bu.
Ya bize ne demeli, bizim sessizliğimize sebep bile yok :)

Ayrıca o ev artık sizin, kiralıklar gibi olmaz, en ince detayına kadar uğraşman, ince eleyip sık dokuman en doğalı. Bize kolay gelsin demek düşecek tabii.

alpernatif dedi ki...

Hoşgeldiiiiin
O kadarcık yorgunluk olsun
Bunlar güzel dertler
50 sene sonra borcun bitince bak nasıl keyfin yerine gelecek :D

Adsız dedi ki...

heyoooo..
olsun olsun..
kiradan kiraya taşınmak gibi değil ya..

önce 3 ev değiştirdim ben
sonra dördüncü kendi evimdi..
şimdi beşincideyim..
yakındır yenisine geçerim =P...

hayırlı olsun keyifle oturasınız..
=)

atalet..

Şarküteri dedi ki...

Hayırlı olsun, yeni evinizde güle güle oturun. Bu devirde bunu başarmak gerçekten kolay değil. Hepimiz geçeceğiz o süreçlerden... Darısı başımıza diyor "her an hayırlı olsuna" gelebileceğimizi hatırlatıyorum. Hele eşyalar kutulardan çıksın da...

hayatgibi dedi ki...

alpernatif :))
hoş buldum..
ama pek yoruldum :)

Çağlar..
henüz kolaylaşmadı..
seneye yerleşiriz herhalde :))

Atalet' im..
evet Allah' tan kiraya taşınmıyoruz..
ama kredi borcunu da düşünmeden edemiyoruz..
şu dünya
üzerinde bir kaç metrekare bir alanımız, 4 duvarımız var artık yine de ..
bununla avunuyoruz..:))


herkese iyi dilekleri için teşekkürler..

Adsız dedi ki...

Hayırlı olsun. Artık malını düşünen ,sizi geçici biri gibi gören, konforunuzu ve rahatlığınızı kıskanan bir ev sahibiniz yok. banka ile olan herşeyi anlaşmalar çerçevesinde yürütürsünüz. Hepsine değil ama birtakım pis ev sahiplerine kiracının rahatlığı batıyor. Kiracıyı huzursuz edecek şeyler düşünüyorlar. Ev taşımanın zorluğunu ve sıkıntısını bildikleri için her sene başı olmadık zam istiyorlar. Banka öyle mi? Hayır. Anlaşma neyse o. Uyanıksporlu evsahipleriyle uğraşmaktansa banka ile uğraşmak daha iyi bence. Hem kiralarda boşa gitmiyor. İyi yapmıssınız bence tebrikler.

Biraz teknik konular hakkında bilgi versen sevinirim. Bankaya kaç para borçlanndınız? Kaç sene sonra o parayı kaç para olarak ödeyeceksiniz?

hayatgibi dedi ki...

Adsız..
İyi dileklerin için teşekkürler, umarım zorlanmadan ödeyebiliriz.

Banka bilgisini ben verirsem hatalı olabilir,
çünkü bankaların faiz oranları ve alacakları masraflar farklı farklı..

Ancak her bankanın internet sitesinde öncelikle krediler sekmesini tıklayıp,
ardından hesaplama araçları/ hesap makinesi gibi simgeleri tıklayarak,
kullanmak istediğin kredi miktarını ve vadeni girebiliyorsun.
Ekranda aylık ödemelerin ve toplam ödemelerin görüntüleniyor.

Bir kaç banka için bunu deneyip karşılaştırma yapmanı öneririm.