10.11.2011

çizginin diğer tarafına sesleniş..

ı





bu yıl yaşadıklarım,
çok zordu..
bir önceki yazımda bir kısmı var,
aslında dahası da var,
hala yazamadığım.

ama 10 Kasım atlanamaz bir şeydir ya.
söylemek istedim.
hala unutmadım seni.

cep telefonumun ekranında bugün 10 Kasım olduğunu görür görmez içimde çok ince bir şey koptu yine.
bir yerlerde bir şeyler kımıldandı.
bir bıçak kalbime saplanıp çıktı.
kendinden başkası için akıtmaya yaş bulamayan göz pınarlarımda hemen 2 damla yaş tomurcuklandı.

bir de neyi düşündüm biliyor musun?
bu yıl ben farklı bir şeyi biliyorum.
ölümün kıyısına kadar gidilip orada beklenen geceleri.
bir hastahanede ya da bir evde,
bir yatakta uzanmaya çalışıp,
çizginin diğer tarafına geçecek misin yoksa "yaşayanlar"la kalacak mısın? diye düşünmenin ne olduğunu biliyorum.
73 yıl önce bugün sen o çizginin yaşayanlar tarafında son saatlerini geçirmekteydin.
kimbilir ne acılarla.
ne korkularla.
bilinçsiz yattığını sansalar da.
belki sen de biraz daha kalabilmenin derdindeydin.

ben çizginin bu tarafında kaldım o gecelerde.
-en azından şimdilik-
ama şu an yaşıyor musun desen bilmiyorum derim.
ilaçlarla, terapilerle, desteklerle..

hala "yaşayanlar"a bir camın ardından bakıyor gibiyim.
yaşıyor sayılmam senin yaşamaktan anladığına kıyasla.
senin gibi dimdik, senin gibi güçlü, senin gibi mavi olamadım.

ama seni ancak bir insanın kızının özleyebileceği, annesinin özleyebileceği, eşinin özleyebileceği, kardeşinin özleyebileceği kadar özlüyorum, seviyorum.

ben ölene kadar da böyle gidecek bu.
benden başka kimse kalmasa da ben hep böyle kalacağım.

hasretinde, gölgende ve izinde..


rahat uyu.